Önceki akşam Beşiktaş - Bursaspor maçında olanlar sporun artık sanıldığından daha büyük bir güç olduğunu ortaya koydu. Önceki yazılarımda 'holiganizm'den bahsetmiştim.
İletişim öyle bir şey ki "senin ne söylediğin önemli değil; karşı tarafın ne anladığı önemli". İşte medya tam da bunu yapıyor. Bunun en büyük nedeni medya taraftarı çok iyi tanıyor. Kanıtlanmış verilere göre insanlar duygularıyla karar verirler. Beynin rasyonel tarafı ancak olgulara, olaylara bir tanım koyabilir. Taraftarın duygularıyla hareket edeceğinden emin olan medya yarattığı canavarı yine o canavara gazete sayfalarından, televizyon haberlerinden, sosyal medyadan yine ona gösteriyor.
Spor artık öyle bir güç ki polis bile onu durduramıyor. Bir tarafta Beşiktaş- Bursaspor maçından 2 gün önce aynı yerde sesini duyurmak için anayasal hakkını kullanarak eylem yapan öğrenciler diğer tarafta ise hiç bir hakkı olmadan karşı takımın taraftarına saldıran holigan taraftarlar. Öğrenci anayasal hakkını kullanarak sesini duyurmaya çalışırken (çevreye zarar vermeden) polis tarafından kasıklarına tekme yiyor, holigan adam öldürüyor polis hiç bir önlem alamıyor ve müdahale edemiyor. Büyük balık küçük balığı yemeğe devam ediyor. Demokrat ülkelerde polis eylemi gerçekleştireni korumakla yükümlüdür. Polis bir tarafta destek olacağına köstek, diğer tarafta ise etkisiz. Üstelik Beşiktaş ve Bursaspor taraftarları arasında böyle bir kavganın çıkabilme olasılığının çok yüksek olduğunu bile bile önlem alamadılar.
Burada Noam Chomsky'nin dördüncü filtre teorisini açıkça görebiliriz. Chomsky'e göre iktidara karşı olanların işi bitirilir.
İktidara karşı değilsen kimi öldürürsen öldür meydan senin! Sonra cezanı çekersin. İktidara karşıysan sadece yumurta atan sıradan bir öğrenci olsan bile kasığına tekmeyi yersin.(hamile olduğunu söylesen bile)
Kimse pazar günü maç öncesi ve sonrasında yaşananlara şaşırmasın. Eğer bunlar olmasaydı şaşırmalıydık aslında. Spor artık budur! Kapitalizmin verdiği tahribat hayatın her alanına yansıyacaktır.
İletişim öyle bir şey ki "senin ne söylediğin önemli değil; karşı tarafın ne anladığı önemli". İşte medya tam da bunu yapıyor. Bunun en büyük nedeni medya taraftarı çok iyi tanıyor. Kanıtlanmış verilere göre insanlar duygularıyla karar verirler. Beynin rasyonel tarafı ancak olgulara, olaylara bir tanım koyabilir. Taraftarın duygularıyla hareket edeceğinden emin olan medya yarattığı canavarı yine o canavara gazete sayfalarından, televizyon haberlerinden, sosyal medyadan yine ona gösteriyor.
Spor artık öyle bir güç ki polis bile onu durduramıyor. Bir tarafta Beşiktaş- Bursaspor maçından 2 gün önce aynı yerde sesini duyurmak için anayasal hakkını kullanarak eylem yapan öğrenciler diğer tarafta ise hiç bir hakkı olmadan karşı takımın taraftarına saldıran holigan taraftarlar. Öğrenci anayasal hakkını kullanarak sesini duyurmaya çalışırken (çevreye zarar vermeden) polis tarafından kasıklarına tekme yiyor, holigan adam öldürüyor polis hiç bir önlem alamıyor ve müdahale edemiyor. Büyük balık küçük balığı yemeğe devam ediyor. Demokrat ülkelerde polis eylemi gerçekleştireni korumakla yükümlüdür. Polis bir tarafta destek olacağına köstek, diğer tarafta ise etkisiz. Üstelik Beşiktaş ve Bursaspor taraftarları arasında böyle bir kavganın çıkabilme olasılığının çok yüksek olduğunu bile bile önlem alamadılar.
Burada Noam Chomsky'nin dördüncü filtre teorisini açıkça görebiliriz. Chomsky'e göre iktidara karşı olanların işi bitirilir.
İktidara karşı değilsen kimi öldürürsen öldür meydan senin! Sonra cezanı çekersin. İktidara karşıysan sadece yumurta atan sıradan bir öğrenci olsan bile kasığına tekmeyi yersin.(hamile olduğunu söylesen bile)
Kimse pazar günü maç öncesi ve sonrasında yaşananlara şaşırmasın. Eğer bunlar olmasaydı şaşırmalıydık aslında. Spor artık budur! Kapitalizmin verdiği tahribat hayatın her alanına yansıyacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder