17 Ekim akşamı oynanan Galatasaray - Ankaragücü maçı'nda Galatasaray'lı taraftarın tribünde başlayan öfkesi sokakta da devam etti. Taraftarlar hıncından renklerine gönül verdiği takımın oyuncularını taşıyan otobüsü bile tekmeledi. Sahada oynanan oyun (mesaj) taraftarda böyle bir geri dönüşüme sebep oldu.
Beşiktaş'lı taraftarlar yenildiklerinde kendilerini şöyle avutur: Sevinmek için sevmedik biz seni, sen yenilmişsin umurumda değil ki.
Bu işin ironisidir aslında.
Dün oynanan Galatasaray - Ankaragücü maçında Galatasaray'ın aldığı yenildiği sonucunda taraftarların davranışlarına bakarsak "Spor'da önemli olan şeyin eğlence" olduğunu görüyoruz. Serbest zaman eğlencesi olan sporun bir kolunu oluşturan futbolu izlemeye gelen yüzlerce taraftar, zafer kazanarak eğlenmek ister. Tuttuğu takımın yediği her bir golde eğlence beklentisi öfkeye dönüşür. Nitekim de dün akşam böyle oldu.
Gelelim Galatasaray'a:
Geçen sezonun ortalarından beri tanıdığım her üç Galatasaray'lı taraftardan ikisi Rijkaard'ın gitmesini istiyordu çünkü Rijkaard oyuncularını taktik ve sisteme göre çalıştırıyordu . Hala da öyle devam ediyor. Yönetim teknik direktörde bir değişiklik yapmadı dolayısıyla da takımda bir değişme ya da ilerleme olmadı. Yani:
Citius
Altius
Fortius
İleri
Yüksek
Kuvvetli
Spor'un tarifinde kullanılan bu üç kelimeden neredeyse hiç biri bu sezon Galatasaray'da görülemedi.
Galatasaray çevik olamadı, hamlesini nasıl yapacağını bilecek kadar zeki de davranamadı.
Peki neden?
Bizim Türk milleti her anlamda gaza gelmeyi seven bir millet. Gaza getir yaptıramayacağın şey yok. Galatasaray'ın taktiğe değil sırtının sıvazlanmasına ihtiyacı var. Her oyuncunun kazanmak için bazı özellikleri vardır ve bunların çalışmalar sırasında ortaya çıkarılması gerekir. Gol atması için Arda'nın başka, Missimovic'in başka, Pino'nun başka özellikleri var. Önemli olan çalışmalar sırasında bunların ortaya çıkarılabilmesi. Nasıl ki bir anne - baba hangi çocuğuna nasıl yaklaşırsa istediğini yaptırabileceğini bilir; bir teknik adamda oyuncularının hepsini çok iyi tahlil etmeli ve maçlara ona göre hazırlamalıdır. Lakin Rijkaard bunu yapamadı.
Düşmanını iyi tanıyan onu vurmayı da çok iyi bilir.
Rijkaard daha kendi oyuncularını tahlil edememişken nasıl olur da karşı takımı vurabilir?
Ankaragücü futbolcularının ise maçın sonunda "Biz Galatasaray'ı izledik ve onların eksiklerini öğrenerek hazırlandık." sözlerine bakarsak Ankaragücü'nün sarı kırmızılı takımı 4-2 nasıl mağlup ettiğini de görmüş oluruz.
Yorumlar
Yorum Gönder